İnançlar, kadim geleneklerdir ve toplum hayatında her daim yer bulmuşlardır. Tarih içerisinde yöre ve zaman farklılıklarıyla beraber insanların inandıkları yaratıcı ve yaratılış anlayışları da farklı farklı olmuştur. Güneş, Şimşek, Dağ, Doğa Olayları, Zeus, Gök Tanrı, Thor, Allah ve niceleri.. İnsanlar tarih boyunca farklı kavramlara, farklı şekillere, farklı olgulara farklı biçimlerde biat etmişlerdir. Hala inananı olan tanrı inanışlarına din; mensubsuz kalmış ve kültürel bir miras haline dönüşmüş inançlara ise mit diyoruz. Bunca zaman bu kadar farklı inanış yaşandı ve haliyle bunun yansıması olarak türlü yeni inanış türedi. Birbiriyle haberleşmesi ticaretten öteye gidilemeyen dünyada dahi kanlı problemler yaratan inanç farklılıkları, anlık haberleşmeye ulaşan dünyada hat safhaya ulaştı. Öyle ki ortak yaşam alanları bulunan toplumda bu farklılıklar bir zenginlikten çok aksaklık halini aldı. Medeniyet bu aksaklıklara ve çatışmalara türlü ö
Yazarlık iddiam yok. Alemci, neşeli bir delikanlıyım. Söylenecek yeni bir sözüm olduğunda geldiğim, grotesk'in doğası gereği abartılı bir anlatımla meramımı aktardığım bir arka bahçe burası. Bu bahçenin meyve ağaçlarına itina ile dadanabilirsiniz. Afiyet olsun.